Çocuklara depremi nasıl anlatmalıyız?
KOCAELİ (İGFA) – Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin ardından sosyal medya, televizyonlar ve çevre aracılığıyla şok gerçeğine maruz kalan çocuklara verilen manevi desteğin değerini bilen İzmit Belediyesi psikologları, annelere ve ballara seslendi. Beyin sarsıntısının çocuklar üzerindeki travmatik etkilerinin en aza indirilmesinde anne ve babalara çok değerli bir rol düştüğünü vurgulayan psikologlar, çocukların duygusal yansımalar yapmasının normal olduğunun altını çizdi.
Psikolog Kerim Alp İlter, beyin sarsıntısının çocuklara nasıl anlatılacağına ilişkin bilgiler paylaşarak, “Öncelikle başımıza gelen bu felakette başta beyin sarsıntısı bölgesindekiler olmak üzere tüm milletimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. soyut düşünmeyi bilmezler daha somut düşünerek hareket ederler.mesela deprem legolar yada jenga taşları ile açıklanabilir.yerin altındaki kayaların hareket etmesi bu da yere bir sarsıntı olarak gelir denilebilir. Ayrıca ebeveynler çocuklarının her zaman yanında olduklarını ve onları korumaya çalışacaklarını söyleyebilirler, bu da çocukların içini rahatlatacaktır.
“İLK 30 GÜN DUYGUSAL TEPKİLER NORMAL”
Çocuklar genellikle ebeveynlerine bakarlar. Bu nedenle ebeveynlerin kaygı düzeyi çok değerlidir. Ebeveynler sakinse, çocuklar da genellikle sakin olur. Çocuklar oyunlarında sarsıntı nedeniyle yaralanma veya ölüm gibi gerçekleri gösterebilirler. Bu noktada ebeveynler sakin bir şekilde çocuklarının duygu ve düşüncelerini dinlemeye çalışmalıdır. Ayrıca oyunlara çok fazla müdahale etmemeleri gerekiyor. Oyunlar çok uzarsa oyunlarını daha uygun şekilde sonlandıracak şekilde kurgulayabilirler. İlk 30 gün hem çocukların hem de yetişkinlerin duygusal yansımalar yapması normaldir. 30 günün sonunda bu yansımalar artmaya devam ediyorsa mutlaka bir uzmandan yardım almalısınız.”
“ÇOCUKLARIN BİRE BİR İLETİŞİMİ ÇOK ÖNEMLİ”
Psikolog Göksu Aymergen, “Ülkemizde zor bir dönemden geçiyoruz ve maalesef bu dönemden en çok çocuklar etkileniyor. Öncelikle beyin sarsıntısı bölgesinde yaşamasalar da sosyal medyadan, televizyondan ya da ebeveynlerinin konuşmalarından olaylara maruz kalıyorlar. Şu anda çok reaktif olmayabilirler. Bu olaydan etkilenmedikleri anlamına gelmez. Daha sonra öfke nöbetleri, ağlama nöbetleri, eve girmekte güçlük, ebeveynden ayrılamama gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu semptomların ortaya çıkmasının nedeni güvensizlik hissidir. Bu duyguyu yenmek için bu olaylar hakkında konuşmak ve çocukla birebir iletişim halinde olmak değerlidir.
Olayları ayrıntılarıyla anlatmak yerine duygulardan söz edilebilir. Çocuğa bu duyguların normal olduğu söylenmelidir. Başlamak için çocukla bir fotoğraf çekilebilir. Korkacak bir şey yok demek yerine anladığınızı ifade etmelisiniz. Bu süreçte çocuğa bir inanç duygusu aşılamak zorunludur. Çocuğa süreci anlatırken yaşına göre kolay ve temel düzeyde süreci anlatmakta fayda var. İnşallah bu süreci en hasarsız ve sağlıklı şekilde atlatırız. Hepimize geçmiş olsun” dedi.